Bağla O Güzel Ellerini
Zamanın birinde okula yeni başlayan bir çoçuk korku dolu bakışlarla okuma hayatına atılmış. Zaten o an attığı bakışlarla öğrencilik hayatının nasıl geçeceğinin mesajını ilk günden öğretmenine hissettirmişti.
İşte bu çoçuk dersin bir zaman diliminde terler içersinde kalmıştı.Çünkü öğretmeni kendisinden çok zor bir şey istemişti !!!
* * *
Öğretmen derse başlamadan önce sınıfın uslu, sessiz ve sakin durabilmesi için sınıfa seslenmişti:
__ Hadi arkadaşlar herkes ellerini bağlasın! Ders dinlesin.
İşte okula yeni başlayan bu afacan bu sesi duyar duymaz tehlike çanlarının kendisi için çaldığını fark etmiş ve hemen kafasını önüne eğip düşünmeye başlamış:
__ İyi de ben okula gelirken evden ip getirmedim ki?
Öğretmenin ellerimizi bağlayalım kelimesinden sonra sınıfa doğru; kollarını bağlanmış bir şekilde gösterirken zekası o sınıfla bir olmayıp detaycı ve ilerisini düşünen öğrencimiz çantasını açmış ve kıyıda köşede küçük ipliklerler var mı diye aramaya başlamış.
Sorumluluk duygusuyla çantasını hızlı bir şekilde karıştırsa da ipi bulamaz ve sınıfa karşı mahçup olacağını düşünmektedir.
Mahçup bir edayla öğretmeni Fikret Şentürk’e doğru dönüp yanında ip getirmediği için özür dileyecekken öğretmenin ellerinizi bağlayın dedikten sonraki kollarını birbirine geçirmiş halini yeni görmüştü. Kendisinin bu sınıfa fazla olduğunu düşünerekten hiç bir şey yokmuş gibi dersi dinleyen bu çoçuğun 172 nolu Burak Özdemir olduğu sonraki araştırmalarda tespit edilmiş.
Dünya tarihinde ellerinizi bağlayın sözünü ancak bu kadar alakasız ve gerçekçi bir şekilde anlayabilen tek varlığının o öğrenci olduğu sonradan tarihi kaynaklara geçmişti.
Yıllar sonra bu öğrencinin: “İyi ki öğretmenimiz bize o gün: çiçek olun çoçuklar demedi” şeklinde bir şükürde bulunduğu da öğrenildi :=)
Abi kralsın. Çok komik ve çok güzel, bide bir olay bu kadar güzel mi anlatılır..
Güzel yorumun için teşekkür ederim:)
Edebiyat yönünü takdir ettiğim halde dile getirmekten nedense hep çekinmişimdir.
Umarım bir gün bunları bir blog yazarı olarak değilde, gerçek bir yazar gibi kitaba dökersin.
Kim bilir hit peşinde koşan bir gencin hayâllerini süsleyebilirsin. Onu mahkemeye vermeyerek tecrüben sayesinde ona bir jest yapmış olabilirsin.
Saygılarımla.
Bu yorumu senden duymak sevindirici.
Başkaları da kitap mevzusunu dile getirmişti.Ancak insan hayatta bazı şeyleri yapmadan diğer basamaklara geçemiyor ya da diğer hayallerini düşünemiyor bile.
Baki muhabbetlerimle…
Cok tatlı bir paylaşım, teşekkürler 🙂
Ben teşekkür ederim.